
E-cigarette is a tobacco product. Don not be deceived !

Yanlış içerik paylaşımının riskleri bilinmektedir. Bu konuda çevrimiçi (online) ortamların süreci hızlandırdığına dair son dönemlerde verilerde artış görülmektedir. Örneğin; Wang ve arkadaşları tarafından 2018 yılında yayınlanan bir makalede incelenen 57 farklı çalışmada sağlıkla ilgili yanlış bilgi paylaşımlarının en fazla aşılama, Ebola virüsü, Zika virüsü olmakla beraber beslenme, kanser, suyun florlanması ve sigara gibi konularda da yanlış bilgi paylaşımlarının olduğu belirlenmiştir (1). Yanlış bilgilerin yayılma hızı da farklı zamanlarda yapılan çalışmalarla ortaya koyulmuştur. Vosoughi ve arkadaşları tarafından 2018 yılında önemli bir bilimsel dergide yayınlanmış makalede çevrimiçi ortamda yanlış içerikli söylentilerin daha uzak mesafelere, daha geniş bir alana, daha hızlı yayıldığı belirtilmektedir. Yanlış içerikli söylentilerin insanlar üzerinde korku, güvensizlik ve şaşkınlık duygularını daha fazla yarattığı ifade edilmektedir. Çalışmada 2006-2017 yılları arasında bir sosyal medya ortamında paylaşılan 126000 söylenti incelenmiştir. Söylentiler 3 milyon kişi tarafından 4,5 milyon kez paylaşılmıştır (2).
Doğru bilgi kaynakları toplumda yanlış bilgilerin yayılmasının önlenmesi için son derece önemlidir. Bu konuda Collis ve arkadaşları tarafından 2022 yılında önemli bir makale yayınlamıştır. Yazarlar, 67 ülkeden elde ettikleri verileri içeren çalışmalarında; bilgi kaynağı olarak güven duyulması açısından yerel sağlık çalışanlarının iyi bir düzeyde olduklarını vurgulamışlardır. Bununla birlikte, pek çok ülkede sağlık çalışanlarının bilgi kaynakları arasında olmadıkları belirtilmiştir. Aynı çalışmada televizyonun en sık başvurulan bilgi kaynakları arasında olduğu, ancak televizyona olan güvenin ülkeler arasında farklılık gösterdiği belirtilmiştir (3).
Doğru bilgilerin doğru zamanda doğru hedef kitlelere ulaştırılması önemli bir sorumluluktur. Bilimsel çalışmalarla ortaya konulan bilimsel verilerden yararlanmak bu sorumluluğun yerine getirilmesine katkı sağlayacaktır.
Dilek Aslan, 11.6.2023
Kaynaklar
Dünyada nüfusun yaşlanmasıyla birlikte yaşlı sağlığı ve hastalıkları konusunda eğitimlerin önemi artmaktadır. Sorunların küresel boyutları dikkate alındığında, uluslararası platformlarda düzenlenen eğitimler bakış açılarını zenginleştirmekte, bu alanda çalışan kişilerin deneyimlerini paylaşmalarına olanak sağlamaktadır.
Uluslararası Gerontoloji ve Geriatri Birliği (IAGG)-Geriatri Eğitimi Federasyonu (FGE) tarafından düzenlenen çevrimiçi eğitimleri yaşlı sağlığı ve hastalıkları konularında gelişmeye oldukça önemli bir katkı sağlamaktadır. Multidisipliner, interdisipliner bir yaklaşımla hazırlanan eğitimler yaşlı sağlığının farklı boyutlarında deneyim kazandırmaktadır. Bu eğitimlerin güncel olanlarından birisi 25 Mayıs 2023 tarihinde başlayacaktır. Eğitim, Avrupa, Afrika ve Orta Doğu bölgelerinde çalışan ve yaşlı sağlığı ve hastalıkları konularında çalışan profesyonellere yöneliktir. Programın ilk duyurusu ilan edilmiştir. Kursun çevrimiçi ve ücretsiz olarak yapılıyor olması oldukça önemli avantajlar arasında.
İlgilenenlerin sayfada duyurulduğu üzere başvuru yapmaları gerekmektedir.
Dilek Aslan, 16.4.2024
Kaynak
Kolera, şiddetli ishal ve kusmaya neden olabilen bakteriyel bir enfeksiyondur. Bakterinin adı Vibrio cholerae‘dır (1).
Bakteri ile temas eden suyun ya da yiyeceklerin tüketilmesi sonrası ağız yoluyla ya da dışkı ile temas eden ellerin yıkanmaması nedeniyle ortaya çıkar (1).
Kolera nedeniyle dünyada her yıl 1,3-4 milyon kişinin hastalandığı ve 21000-143000 kişinin öldüğü belirtilmektedir (2).
Belirtiler bakteri bulaştıktan 12 saat-5 gün sonra başlar (1).
Hastalığın öne çıkan belirtileri arasında şiddetli ishal (sulu ishal; pirinç suyuna benzeyen kıvamda olduğu ifade edilir), karın ağrısı, bulantı, kusma, bacaklarda ağrı, kas krampları, susuzluk hissi yer alır (1-3).
Hastalık tedavi edilmediğinde çok hızlı seyreder, fazla miktarda sıvı kaybı (dehidratasyon) görülür. Kaybedilen sıvı yerine konulmaz ise, tedavi edilmez ise hastalık ölümle sonuçlanabilir. Vücuttan aşırı sıvı kaybının bazı bulgu ve belirtileri arasında susuzluk, halsizlik, yorgunluk, gözlerde “içe çökme”, cildin esnekliğinde azalma yer alır. Kolera açısından risk altındaki kişiler kırılgan gruplardır (örneğin; bebekler, çocuklar, yaşlılar) (1).
Hastalıktan korunmak için temiz suyun ve hijyen koşullarının herkes için sağlanması gerekir. Hastalık olduğunda da ağızdan sıvı tedavisine hemen (vakit kaybetmeden) başlanması gerekir. Hastalık şüphesi olan kişilerin hemen sağlık kurumuna götürülmesi gerekir (1,2).
Hastalığın aşısı vardır. Ağızdan uygulanır (oral kolera aşısı). Ağızdan uygulanan kolera aşısı bir yaşından büyük çocuklara, erişkinlere uygulanabilir. Aşı hastalığı durdurmak için önemlidir, ancak güvenli su ve sanitasyona erişim, toplumsal düzeyde korunmak için en önemli adımdır (1,2).
Dilek Aslan, 14.4.2023
Kaynaklar
Günümüzün en önemli hastalık ve ölüm nedenleri arasında olan tütün kullanımının yaygınlaştırılması için tütün endüstrisinin taktikleri olduğu bilinmektedir (1). Bu taktiklerin, tütün ürününün adının ne olduğundan bağımsız olduğunu tahmin etmek hiç de zor olmaz. Sigara, nargile, elektronik sigara, ya da diğerleri.
Öncelikle belirtelim:
Her türlü tütün ürünü hastalandırır, öldürür !
Bu cümlenin hiç birimizin aklından çıkmaması gerekir.
Çünkü, zaman ilerledikçe tütün endüstrisi farklı ürünleri piyasaya sürmektedir.
Dünyada halen en sık kullanılan tütün ürünü sigaradır, ancak, pazara görece “yeni” giren ürünler arasında elektronik sigara, ısıtılmış tütün ürünleri çoğunlukla gençleri ve kadınları hedef almaktadır (2). Bu noktada, literatüre 2022 yılında yansıyan ve Fowler ve arkadaşları tarafından “e-sigara şirketlerinin taktiğine odaklanan bir makalenin içeriğinde önemli bulduğum birkaç konuyu dikkatlerinize getirmek istiyorum (3):
Örnekler çoğaltılabilir.
Unutmayın, taktikler yeni değil.
Yapılacak şey; farkında olmak, ama her zamankinden daha dikkatli olarak…
Bireyleri ve toplumu tütün endüstrisinin taktiklerinden korumak durumundayız, değil mi?
Dilek Aslaan, 12.4.2023
Kaynaklar
1. Amul GGH, Tan GPP, van der Eijk Y. A Systematic Review of Tobacco Industry Tactics in Southeast Asia: Lessons for Other Low- And MiddleIncome Regions. Int J Health Policy Manag. 2021 Jun 1;10(6):324-337.
2. Tobacco atlas, https://tobaccoatlas.org/challenges/marketing/
3. Fowler S, Bhatt J, Brown S, Fleming L, Mayell S, Sinha I, Bush A. E-cigarette company tactics in sports advertising. Lancet Respir Med. 2022 Jul;10(7):634-636.
Aşı ile korunabilir hastalıklar tarihin her döneminde halk sağlığı sorunları arasında yer almıştır. Bu nedenle, aşıların bulunması ve uygulanması yaşam kurtaran, hastalıkları önleyen sağlık müdahaleleri arasında çok önemli bir uygulamadır. Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi aşının önemine vurgu yapmak için her yıl Avrupa Bağışıklama Haftası etkinlikleri düzenlemektedir. Bu yıl Avrupa Bağışıklama Haftası, 23 ve 29 Nisan 2023 tarihlerine denk gelmektedir. Bu hafta sürecinde aşı ile önlenebilir hastalıklarla ilgili ve bağışıklama konularında farkındalık etkinlikleri düzenlenecektir.
Unutmayalım;
Aşı hayat kurtarır.
Dilek Aslan, 8.4.2023
Kaynak
https://www.who.int/europe/campaigns/european-immunization-week
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kuruluşunun 75. yılında sağlık alanındaki gelişmeleri değerlendiriyor.
#HerkesİçinSağlık #DSÖ75
#HealthForAll #WHO75
Dünya Sağlık Günü 1948 yılından bu yana her yıl 7 Nisan günü kutlanıyor.
Dünya Sağlık Örgütü, 7 Nisan Dünya Sağlık Günü’nde bizlere geçmişten günümüze tarihsel süreçteki önemli gelişmeleri hatırlatıyor. Halk sağlığının geçmişten bugüne başlıca kilometre taşları aşağıda:
1945 DSÖ için planlar
1946 DSÖ anayasası onaylandı
1947 İlk kez küresel hastalıkları izleme hizmeti
7 Nisan 1948 DSÖ anayasası yürürlükte
1950 Antibiyotiklerin keşfi
1952 İnaktive polio aşısı
1961 Atenüe polio aşısı
1969 Uluslararası Sağlık Tüzüğü (ilk metin)
1972 Üreme Sağlığı ile ilgili Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Programı
1974 Genişletilmiş Bağışıklama Programı
1975 Tropikal hastalıklar konusunda Araştırma ve Eğitim Programı
1977 Temel ilaçlar konulu ilk liste
1978 Herkes İçin Sağlık amaçları
1978 İshalli hastalıklarla ilgili küresel program
1980 Çiçek hastalığının eliminasyonu
1981 Anne sütü muadili ürünlerin küresel düzeyde pazarlama yasası
1983 HIV’ın keşfi
1988 Küresel polio eradikasyon girişimi
1994 Üreme sağlığının bütünsel tanımı
1995 Çocuk hastalıklarıyla mücadele konusunda entegre yönetim (IMCI)
1998 Acil kontrasepsiyon
1999 Aşı ve bağışıklama konusunda küresel ittifak
1999 Bulaşıcı olmayan hastalıklar konusunda küresel strateji
2000 Milenyum hedefleri
2000 Küresel Salgın Uyarı ve Yanıt Ağı (GOARN)
2001 BM HIV/AIDS konulu taahhüt deklarasyonu
2001 Tüberküloz, AIDS, sıtma ile mücadele konusunda küresel bütçe
2003 2005 yılında HIV ile infekte 3 milyon kişiye tedavinin sağlanması için girişim
2003 Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi
2004 BM Yol güvenliği girişimi
2004 Acil yanıt için yeni stratejiler operasyon merkezi
2005 Uluslararası Sağlık Tüzüğünde revizyon
2006 Çocuk ölümlerinde düşme
2006 Çocuk gelişimi standartları
2008 Kalp hastalıkları ve inmeye dikkat çekme
2009 Yeni H1N1 virüsü
2010 Sağlık için kaynakları artırma seçenekleri
2010 Tüberküloz tanısı için ilk hızlı moleküler test
2011 İnfluenza (grip) pandemisi hazırlık çerçeve programı
2012 Bulaşıcı olmayan hastalıklarla ilgili hedefler
2012 Beslenme planı
2013 Bütünsel ruh sağlığı eylem planı
2014 Her yenidoğan için eylem planı
2014 Batı Afrika’da ebola salgını
2015 HIV tedavisinin karşılanması
2015 HIV ve frenginin anneden çocuğa geçişinin eliminasyonu (Küba bu konuda ilk örnek olmuştur)
2015 Yerli sıtma geçişinin kesilmesi
2015 Tüberküloz ilaçlarının çocuklar için uyarlanması
2015 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları
2016 BM tarafından antimikrobiyal dirence ilişkin deklarasyon
2016 Afrika bölgesinde poliodan arınmış sertifikasına doğru ilerleme
2016 İhmal edilmiş tropikal hastalıkların tedavisi
2016 Kadın, çocuk ve adolesan sağlığı konusunda küresel strateji
2016 Batı Afrika’da ebola salgını ile ilgili gelişme
2016 Zika’nın uluslararası halk sağlığı acili olduğuna ilişkin deklarasyon
2017 Antibiyotiğe drençli öncelikli patojenler
2017 Sağlıklı şehirler için iş birlikleri
2019 Evrensel Sağlık Kapsayıcılığı konusunda BM deklarasyonu
2020 Yeni tip koronavirüsün uluslararası sağlık acili olarak deklarasyonu
2020 Kan yoluyla bulaşan hastalıklar için yeni Sürdürülebilir Kalkınma Amacı göstergesi
2020 Çoklu ilaca dirençli tüberkoloz için ağızdan alınan yeni tedavi rejimi
2020 COVID-19 testleri, tedavi ve aşılarının geliştirilmesi, üretimi ve hakkaniyet temelli erişimi hızlandırmak için kurulan küresel iş birliği
2021 HIV ile mücadelede antiretroviral tedavi
2021 Çocuklar için geliştirilen sıtma aşısı
2021 Tüberkülozun önlenmesi ve bakımı
2022 İnsan, hayvan, bitki ve çevre sağlığı konusunda iş birliği anlaşması
2022 Aile planlaması konusunda hizmet sağlayıcılara yönelik güncellenmiş bir dokuman
2023 Geriye ve ileriye bakmak
Tarihsel süreci anlamak, değerlendirmek, geleceğe ilişkin dersler almak da bizlere düşen en önemli sorumluluk !
Yapılacak çok sayıda iş var.
Bugün iş birliklerinin önemi, birlikte çalışma geleneğine olan gereksinim dünden daha fazla.
Hepimize kolay gelsin!
Dilek Aslan, 7.4.2023
Kaynaklar
Birleşmiş Milletler (BM), nefret söylemi ile mücadele konusunda uzun zamandır çaba göstermektedir. Nefret söylemlerinin bütün toplumlarda çevrimiçi ve fiziksel ortamlarda meydana geldiğine vurgu yapmaktadır. Yanlış bilgiler (misinformation) nefret söylemini artırmaktadır.
Önleme konusunda BM’nin bazı önerileri aşağıda yer almaktadır:
Dilek Aslan, 2.4.2023
Kaynaklar
Mpox, geçmişte salgınlara sebep olan ve 1980 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından eradike edildiği ilan edilen çiçek hastalığına benzer belirtilerle seyreden bir hastalıktır. Belirtilerin daha hafif olduğu ifade edilmektedir. Hastalık Maymunçiçeği Hastalığı olarak da bilinir. Hastalığa Poxviridae ailesinden Orthopoxvirus sebep olur (1-3).
Hastalığın insanlarda görülmesine ilişkin ilk bildirim 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden yapılmıştır. Son dönemlerde, Mayıs 2022’de hastalık dünyada görülmesi beklenmeyen ülkelerde görülmüş ve küresel sağlık açısından önemli bir sorun olarak kayıtlara geçmiştir (1,2). Hastalık, Temmuz 2022’de DSÖ Genel Direktörü tarafından Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu olarak ilan edilmiştir (3).
Mpox, hayvanlardan insanlara geçen zoonotik bir hastalıktır. Virüsün hayvanlar tarafından taşınır. Hastalığın insanlardan insanlara bulaştığı bilinmektedir. Vücut sıvılarıyla temas, deri ya da ağız/boğaz gibi iç mukozal yüzeylerdeki lezyonlar, respiratuvar damlacıklar ve kontamine nesneler yoluyla bulaşabilir. Tanı virüsün DNA’sının polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile saptanması ile konur (1,2).
Hastalık çoğunlukla Orta ve Batı Afrika’da, tropikal yağmur ormanları bölgesinde görülür. Hastalığın farklı bölgelere buradan taşındığı ifade edilmektedir (1,2).
Hastalığın kuluçka süresi (temasın ardından belirtilerin başlamasına kadar geçen süre) 6-14 gün olarak bilinir. Bu sürenin 5-21 gün arasında da değişebildiği ifade edilmektedir (4).
Hastalık ateş, baş ağrısı, döküntü, lenf düğümlerinde (lenf nodu) şişme, kas ağrısı ile seyreder. Döküntüler deriden kabarık olabilir (papül), içi berrak görünümlü sıvı ile dolabilir (vezikül), içi sarı-sıvı ile dolabilir (püstül), kuruyarak dökülen kabuklu olabilir (1-4). Başka belirtiler de mevcuttur.
Hastalığın kendini sınırladığı ifade edilir, ancak hastalığa yakalananların ölme olasılığının olduğu da belirtilmektedir. Hastalığın tedavisinde kullanılan antiviral ilaçlar vardır. Hastalığa yönelik aşı geliştirildiği belirtilmektedir (1-4).
Hastalıkla ilgili T.C. Sağlık Bakanlığı bir rehber yayınlamıştır (4).
Hastalığın ismi ilk olarak Maymunçiçeği Hastalığı olarak tanımlanmıştır. Ancak, 22 Kasım 2022 tarihli DSÖ bilgilendirmesine göre Maymunçiçeği isminin damgalayıcı bir tanım olması gerekçesi ile hastalık adı Mpox hastalığı olarak değiştirilmiştir. İkili kullanım bu tarihten itibaren bir yıl süre ile yapılacak, ardından hastalık adı Mpox olarak kullanılacaktır (5).
Hastalıkla ilgili yanlış bilgiler (misinformasyon)
Hastalıkla ilgili olarak özellikle sosyal medyada dolaşan yanlış bilgiler mevcuttur. Hastalığın bir laboratuvarda üretildiği, COVID-19 aşısı ile ilişkisi olduğu, hastalığın ilaç şirketleri tarafından kasıtlı olarak yayıldığı gibi yanlış bilgilerin dolaşımda olduğu Ennab ve arkadaşları tarafından (2022) ifade edilmektedir (6).
Yanlış olan paylaşımlarla mücadele her durumda olduğu gibi Mpox hastalığı konusunda da kararlılıkla sürdürülmelidir.
Dilek Aslan, 1.4.2023
Kaynaklar