7 Nisan Dünya Sağlık Günü (2025)

Sağlıklı başlangıçlar, umutlu yarınlar…

7 Nisan Dünya Sağlık Günü, 2025 yılında yenidoğan ve anne sağlığına odaklanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yılki teması yaşama sağlıklı bir başlangıç yapılabildiğinde yarınların/geleceğin umutvar olacağına işaret etmektedir. Bu kapsamda iki temel amaç gündeme taşımıştır:

  1. Her kadının ve bebeğin hayatta kalmasına ve gelişmesine yardımcı olmak
  • Her yıl yaklaşık 300.000 kadın gebelik ya da doğum nedeniyle hayatını kaybetmektdir. İki milyondan fazla sayıda bebek yaşamının ilk ayında ölmektedir. İki milyon bebek de ölü doğmaktadır. Her yedi saniyede bir önlenebilir bir ölüm meydana gelmektedir. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında anne ve çocuk sağlığının iyileştirilmesi bulunmaktadır. Ancak, mevcut veriler her beş ülkeden dördünün 2030 yılına dek annelerle ilgili hedefleri ve üç ülkeden birisinin de yenidoğan ölümlerini azaltma hedeflerini tutturamayacağını ortaya koymaktadır.

2. Kadınları dinlemek ve aileleri desteklemek
Her yerde kadınlar ve aileler, doğum öncesinde, sırasında ve sonrasında kendilerini fiziksel ve duygusal olarak destekleyen niteliği yüksek bir bakım ihtiyacı içindedir.
Sağlık sistemleri, anne ve yenidoğan sağlığını etkileyen birçok sağlık sorununu yönetecek şekilde gelişmelidir. Doğrudan gebelikle ilgili istenmeyen durumların önlenmesinin yanı sıra ruh sağlığı koşullarının, bulaşıcı olmayan hastalıkların ve aile planlamasının da içinde olduğu hizmetleri geliştirilmelidir.

Dilek Aslan, 1.4.2025

Kaynak: WHO, https://www.who.int/campaigns/world-health-day/2025

Türkiye’de nüfusun yaş gruplarına göre dağılımı…

Türkiye’de 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam içindeki payı 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla %10,6 olmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan bu veriler sağlık ve diğer bütün alanların yaşlı nüfusun gereksinimlerini karşılayacak şekilde güçlenmesinin önemine vurgu yapmaktadır. Birkeşmiş Milletler, 2021-2030 yıllarını “Sağlıklı Yaşlanma On Yılı” olarak ilan etmiştir. Bu yaklaşım da artma eğiliminde olan yaşlı bireyler açısından benzer vurguları içermektedir.

Dilek Aslan, 30.3.2025

Kaynaklar:

1. ADNKS, 2024 https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Adrese-Dayal%C4%B1-N%C3%BCfus-Kay%C4%B1t-Sistemi-Sonu%C3%A7lar%C4%B1-2024-53783&dil=1

2. https://cdn.who.int/media/docs/default-source/decade-of-healthy-ageing/decade-proposal-final-apr2020-en.pdf?sfvrsn=b4b75ebc_28&download=true

Sağlıkla ilgili dezenformasyondan kendimi nasıl korurum?

Dilek Aslan, 17.3.2025

Dezenformasyon, bireylerin ve toplumların sağlıkla ilgili riskli davranışlara yönelmesine neden olan ve önlenmesi gereken bir infodemi biçimidir. Önlemek mümkündür. Bu konuda kritik düşünme kapasitesinin geliştirilmesi son derece önemli ve önceliklidir. Bu amaçla, yeni bir bilgi ile karşılaşıldığında kişinin kendisine sorması beklenen bazı basit sorulara aşağıda yer verilmiştir:

  1. İçerik güvenilir mi?
  2. Yazar kim?
  3. İddiaların kaynağı nedir?
  4. Bilgi güvenilir mi?
  5. Bu bilgi ile ilgili ne hissediyorum?

Önlemek mümkün !

İnfodemi içgörü raporu geliştirirken gerekli olan adımlar…

Dilek Aslan, 16.3.2025

Dünya Sağlık Örgütü, infodemi içgörü raporu hazırlığında gerekli olan altı adımı tanımlamıştır. Bu adım aşağıda sıralanmıştır:

  1. İnfodemi yönetimi içgörülerinin cevaplamaya yardımcı olabileceği soruyu seçin (Örnek soru: A toplumunda aşılara erişimi sorun olmadığı halde ve aşı olma konusunda güçlü önerilere rağmen A toplumunda aşılanma yüzdesi neden istenilen seviyede değildir? )
  2. Veri kaynaklarınızı tanımlayın, seçin. Her veri kaynağınız için bir analiz planlayın.
  3. Veri kaynaklarınız arasında entegre bir analiz yapın.
  4. Stratejiler ve öneriler geliştirin.
  5. İnfodemi içgörü raporunuzu oluşturun. Raporunuzda başlıca özet, raporun amacı, eylemler için başlıca öneriler, süregelen konular, raporun nasıl geliştirildiği (metodoloji, veri kaynakları, risk matriksi, ek bilgiler) bölümleri yer almalıdır.
  6. Raporunuzu yayınlayın ve önerilerin/eylemlerin yapılıp yapılmadığını izleyin.

Kaynak: How to build an infodemic insights report in six steps. Geneva: World Health Organization and the United Nations Children’s Fund (UNICEF), 2023. Licence: CC BY-NC-SA 3.0 IGO. https://iris.who.int/bitstream/handle/10665/370317/9789240075658-eng.pdf?sequence=1

Sıcak havalar ve gebelik

Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi tarafından 9 Ağustos 2024 tarihinde gebelik döneminde sıcak havalardan etkilenme konusunda önemli bilgiler paylaşılmıştır. Bu bilgileri genel sağlık yaklaşımı perspektifinde özetleyen kısa notlar aşağıda yer almaktadır:

  1. Anne karnında bebek sıcağı doğrudan hissetmez, ancak gebelerin vücudundaki değişikliklere tepki verir. Bu nedenle gebelerin sıcak havalarda serin yerlerde vakit geçirmeleri, günde 2-3 litre sıvı almaları, çalışma ve seyahat sürelerini düzenlemeleri önerilmektedir.
  2. Sıcak havalar anne karnında bebeklerin daha az hareket etmesine neden olup olmadığı merak konusudur. Böyle bir durum hissedildiğinde hekimlere, sağlık kuruluşlarına danışmak ve başvurmak yerinde olur. Bebeğin az hareket ettiğini hissetmek danışmayı gerektirir.
  3. Sıcak havalarda serinlemek için denizden, havuzdan yararlanılabilir. Ancak güneşin zararlı etkilerinden korunmak için güneş kremi, güneş gözlüğü, şapka, vb. koruyucuları kullanmak gerekir. Kullanılan su kaynağının da temizliğinden emin olmak gerekir.
  4. Sıcaklar nedeniyle aktif bir yaşam sürememenin risk teşkil edip etmediği de merak konusudur. Fizik aktivite yapmak her birey için yararlıdır. Gebeler fizik aktivite yapmak için sıcaklığın daha düşük olduğu saatlerin seçmelidirler. Yürüyüş tercih edilebilir. Esneme egzersizleri gibi gebeler için önerilen hareketler tercih edilebilir. Fiziksel aktivite dolaşımı hızlandırmaya, kişinin enerjisini olumlu yönde etkilemeye yardımcı olur. Vücutta su kaybının önlenmesi için yeterli sıvı almak, su içmek unutulmamalıdır. Fizik aktivite yapmaya engel bir durumun olmamasından emin olunması genel bir yaklaşımdır. Bu ve benzeri konular için gebeliğin ilk ilk anından itibaren düzenli sağlık kontrollerinin aksatılmaması en temel yaklaşımdır.

Sonuç olarak, sıcak havaların genel toplumu etkilemesinin yanı sıra hassas bir dönem olan gebeliğe özel etkileri vardır. Bu bilinçle hareket etme konusunda sağlık çalışanlarının yeterli bilgiyi gebelere sunması uygun olur. Bireyler de bu önerilerle uyumlu yaşam sürmelidirler.

Dilek Aslan, 26.8.2024

Kaynak: WHO, How does hot weather affect pregnancy? https://www.who.int/europe/news-room/questions-and-answers/item/how-does-hot-weather-affect-pregnancy Erişim:26.8.2024.

Tütün kullanımı ve astım

Astım, her yaş grubunu etkileyebilen kronik seyirli bir akciğer hastalığıdır.

Astım hastalarının hava yollarında meydana gelen daralma nedeniyle nefes almaları zorlaşır. Sigaranın da içinde olduğu tütün ürünlerinin kullanımı ile astım konusunda bazı bilgiler aşağıda sunulmuştur:

  1. Astım hastalığı erken ölümlere neden olur, yaşam kalitesini geriletir.
  2. Sigara içimi havayollarındaki inflamasyonu artırır. Bu nedenle sigara içenlerde astım gelişme vardır.
  3. Sigara içen annelerin bebeklerinin akciğerleri daha küçük olma eğilimindedir ve bebeklerin çocukluk döneminde astım gelişme riski vardır.
  4. Tütün dumanına maruz kalan çocuklarda astım gelişme riski daha yüksektir.
  5. Adolesan dönemde sigara içmek astım gelişme riskini artırır, mevcut durumu kötüleştirir.
  6. Erişkin dönemde sigara içmek astım gelişme riskini artırır, mevcut durumu kötüleştirir.
  7. Astım hastalarının sigara içmesi semptomları kötüleştirir, ilaçların etkisini azaltabilir. Astım atağı geçirme riskini artırır, astım hastalığının yönetimi zorlaşır.
  8. Elektronik sigaralar ve diğer nikotin salıveren sistemler astım semptomlarının kötüleşmesi ve solunum yolu sorunlarının gelişme riski konvansiyonel tütün ürünleri (sigara) ile benzerdir.

Tütün dumanından korunmak başta astım olmak üzere solunum yolu hastalıklarının önlenmesi ve yönetimi için esastır. Tütünün bırakılması astım semptomlarının gerilemesini, yaşam kalitesinin artmasını, havayolunun aşırı duyarlılığını azalmasını sağlar. Sigarayı bırakmış astım hastaları halen sigara içenlerle karşılaştırıldığında semptom kontrollerinin daha iyi olduğu görülmektedir.

Astımı olan çocukların pasif etkilenim ve üçüncü el duman etkilenimine karşı savunmasızdırlar. Bu nedenle, bırakma hizmetleri sigara içen ebeveynlere ve aile bireylerine sunulmalıdır. Bırakma danışmanlığı ve farmakolojik tedaviyi içeren kapsamlı bırakma desteğinin sağlanması gerekir.

Astım hastalığının doğru yönetimi için sadece bırakmaya odaklanmak yeterli olmaz. Tüm kapalı kamusal alanların, işyerlerinin ve toplu taşıma araçlarının tamamen tütün dumansız olmasını sağlayan politikaların uygulanması da tütün kontrolü adımlarının bütünlüğü açısından gereklidir.

Dilek Aslan, 25.8.2024

Kaynak

  1. WHO, tobacco and asthma. https://www.who.int/publications/i/item/9789240097537 Erişim: 25.8.2024.

Bağışıklama her yıl milyonlarca hayat kurtarmaktadır.

Bağışıklama sayesinde her yıl yaşamı tehdit eden 20’den fazla hastalığa karşı korunma sağlanır. Her yıl 3,5 ve 5 milyon arasında değişen difteri, tetanoz, boğmaca, grip ve kızamık gibi hastalıklar nedeniyle ölümlerin bu sayede önlendiği bilinmektedir (1).

Aşılama, bir aşının bir hastalıktan korunmak amacıyla vücuda uygulanması anlamı taşır (2). Bağışıklama ise bir aşının uygulanmasıyla bir hastalığa karşı bağışıklık kazanma ya da dirençli hale gelme süreci olarak tanımlanmaktadır (3).

Aşağıda aşı ile önlenebilir bazı hastalıklar görülmektedir (4):

  1. Çiçek
  2. Difteri
  3. Haemophilus influenza
  4. Hepatit B
  5. HPV
  6. Japon ensefaliti
  7. Kabakulak
  8. Kızamık
  9. Kızamıkçık
  10. Kolera
  11. Konjenital Rubella Sendromu
  12. Koronavirüs Hastalığı-2019 (COVID-19)
  13. Kuduz
  14. Meningokok
  15. Mevsimsel influenza
  16. Polio (çocuk felci)
  17. Rotavirüs enfeksiyonu
  18. Sarı humma
  19. Tetanoz
  20. Tifo ve paratifo
  21. Tüberküloz (verem)
  22. Varicella
  23. Zatürre

Aşı ile önlenebilir hastalıkların listesine yeni hastalıkların eklenmesi önemli bir başarıdır. Koronavirüs Hastalığı-2019 aşısının bu konudaki serüveni yakın geçmişin en önemli örnekleri arasındadır (5). Mpox hastalığı ile ilgili aşılama hizmetlerinin yaygınlaşması Dünya Sağlık Örgütü’nün güncel çalışmaları arasındadır (6).

Her aşının çok uzun yıllar süren bilimsel bir serüveni vardır. Dolayısıyla, aşı insanlara uygulanma aşamasına geldiğinde bilimsel olarak kanıtlanmış, yararı gösterilmiştir. Her hastalığın aşılama şeması birbirinden farklıdır. Bu farklılığı hastalığa özel durumlar belirler. Aşılar, çocukluk çağında ve/veya erişkin dönemde uygulanabilir. Ülkeler kendi aşı takvimlerini bilim insanlarının tavsiyelerini de dikkate alarak kamusal mekanizmanın kararı ile oluştururlar.

Temel bir sağlık hizmeti olan bağışıklama/aşılama ile ilgili küresel düzeyde istenilen hedeflerin gerisinde kalınmaktadır. Örneğin, 2023 yılında Dünya’da 14,5 milyon çocuk olması gereken aşıyı olmamıştır (7).

Toplumda istenilen düzeyde bağışıklık düzeyi (herd immünite) sağlanamadığında toplumsal korunma da sağlanamaz. Örneğin, kızamık aşılama yüzdesi toplumda 95 olamadığında, toplumsal bağışıklık sağlanamaz (8). Kısacası, aşı olan her birey aslında toplumdaki diğer bireyleri de korumaktadır.

Örnekler çoğaltılabilir…

Özetle; en etkili halk sağlığı müdahaleleri arasında olan aşılama bireyleri ve toplumları hastalıklardan korumaktadır. Toplumdaki her bireyin bu sorumluluğa katkı sunması gerekir.

Dilek Aslan, 25.8.2024

Kaynaklar

  1. WHO, vaccines and immunization https://www.who.int/health-topics/vaccines-and-immunization#tab=tab_1 Erişim:25.8.2024.
  2. ECDC, Vaccine preventable diseases https://www.ecdc.europa.eu/en/vaccine-preventable-diseases Erişim:25.8.2024.
  3. CDC, Vaccination https://www.cdc.gov/vaccines/terms/glossary.html#v Erişim: 25.8.2024.
  4. CDC, Immunization https://www.cdc.gov/vaccines/terms/glossary.html#i Erişim: 25.8.2024.
  5. WHO, COVID-19 https://www.who.int/news-room/questions-and-answers/item/coronavirus-disease-covid-19 Erişim:25.8.2024.
  6. WHO, mpox https://www.who.int/health-topics/monkeypox#tab=tab_3 Erişim:25.8.2024.
  7. WHO, Key facts https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/immunization-coverage Erişim:25.8.2024.
  8. WHO, Herd immunity https://www.who.int/podcasts/series/science-in-5/episode–1—herd-immunity Erişim: 25.8.2024.
https://www.who.int/health-topics/vaccines-and-immunization#tab=tab_1

Mpox hastalığı ile ilgili sorular ve yanıtları…

Mpox nasıl bir hastalıktır?

Mpox, orthopoxvirus cinsinin bir türü olan “monkeypox” virüsünün neden olduğu bir hastalıktır. Virüs bir DNA virüsüdür. Hastalığın “maymun çiçeği (monkeypox)” olarak bilinen adı Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi ile mpox hastalığı olarak değiştirilmiştir. Bu değişikliğin en önemli gerekçesi önceki isme yönelik olarak gelişen damgalayıcı ve ayrımcı yaklaşımlar olmuştur. Hastalığın güncel ve kullanılması önerilen ismi mpox hastalığıdır.

Mpox hastalığı, Türkçe dilinde “M çiçeği hastalığı” olarak da kullanılmaktadır.

Mpox hastalığına virüsün iki farklı tipi neden olmaktadır (Orta Afrika alt tipi Clade I ve Batı Afrika alt tipi Clade II). Orta Afrika’da endemik olarak görülen “Clade I” daha ciddi hastalıklara ve ölümlere neden olur. Bazı salgınlarda hastalananların %10’u hayatını kaybetmiştir, ancak son salgınlarda ölüm hızları aha düşüktür. Batı Afrika’da endemik olan “Clade II”, 2022 yılında başlayan küresel salgına neden olan türdür. “Clade II” nedeniyle oluşan mpox enfeksiyonları daha az şiddetlidir.

Mpox yeni bir hastalık mıdır?

Hayır, hastalık yeni değildir. Hastalığa neden olan virüs, 1958 yılında Danimarka’da araştırma için tutulan maymunlarda keşfedilmiştir. İnsanda görülen ilk vaka 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden bildirilmiştir.

Mpox hastalığı salgınlar yapar mı?

Evet, mpox hastalığı ilk kez Temmuz 2022’de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından birden fazla ülkede görülen salgın olarak ilan edilmiştir. Mpox hastalığı salgını nedeniyle rapor edilen on binlerce hasta ve 200’e yakın ölüm olmuştur. Mayıs 2024 döneminde DSÖ tarafından yayınlanan bir raporda hastalığın DSÖ’nün bütün bölgelerinde görülmeye devam ettiği belirtilmektedir. Hastalık Orta, Doğu ve Batı Afrika’da endemik olarak görülmektedir. Hastalık, DSÖ tarafından 14 Ağustos 2024 tarihinde uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu olarak ilan edilmiştir.

Mpox hastalığı bulaşıcı mıdır?

Evet, hastalık bulaşıcıdır. Mpox hastalığı insandan insana fiziksel temas yoluyla, kontamine materyaller aracılığıyla ya da enfekte hayvanlardan insanlara bulaşabilir. Cinsel temasla geçiş ve anneden bebeğe geçiş de bulaşma yolları arasındadır.

Hastalığın kuluçka süresinin 5-21 gün arasında değiştiği belirtilmektedir. Hastalığın febril (ateşli) evresi 1-3 gün sürer. Bu evrede genellikle ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ve sırt ağrısı, lenfadenopati (lenf düğümlerinin şişmesi) vardır. Bu evrenin ardından döküntüler görülür. Döküntü, bir süre sonra içi sıvı dolu bir kabarcığa dönüşür. Döküntü iyileştikçe lezyonlar kurur, kabuklanır, daha sonra da dökülür. Lezyonlar vücudun farklı bölgelerinde görülebilir. Semptomların genellikle 2-4 hafta içinde bitmesi beklenir, ancak bağışıklık sistemi zayıf olanlarda bu süre uzayabilir. Belgelenmiş vakalar arasında ölenlerin yüzdesi 0- 11 arasında değişmektedir. Ölüm riskinin küçük çocuklar arasında daha yüksek olduğu belirtilmektedir.

Vücuttaki bütün lezyonlar iyileşene kadar hastalığın bulaşıcı olduğu kabul edilir. Bu süre genellikle 2-4 hafta sürer.

Hangi durumlarda risk oluşur?

Mpox hastalığını geçiren birisiyle cilt, ağız, yüz teması gibi yakın temas içinde olmak risk altındadır. Hastalığı olan birinin dokunduğu giysi, havlu, çarşaf, elektronik cihaz, vb. yüzeylerle teması etmek risk yaratmaktadır.

Gebelik döneminde Mpox hastalığına yakalanmak fetüs veya yeni doğan bebek için tehlikeli olabilir ve düşük, ölü doğum, yeni doğan ölümü gibi olumsuzluklara ve anne için istenmeyen durumlara yol açabilir. Gebelik döneminde hasta birisi ile yakın temasta olmaktan kaçınmak gerekir. Hasta bir birey ile yakın temasta bulunan herkes, kim olduklarına bakılmaksızın Mpox hastalığına yakalanabilir. Eğer Mpox hastalığı olan birisiyle yakın temasta iseniz ya da hastalığın belirtilerini gösteriyorsanız mutlaka sağlık profesyonelleri ile en hızlı şekilde iletişime geçiniz.

Hastalığın tanısı nasıl konulur?

Mpox hastalığının tanısı laboratuvar koşullarında, PCR testi ile konulur. Örnekler doğrudan döküntüden alınır.

Hastalık nasıl yönetilmelidir?

Dünya Sağlık Örgütü hastalığın tedavisinde amacın döküntüleri, ağrıyı yönetmek ve komplikasyonları önlemek olduğunu belirtmektedir.

Hastalıktan korunmak için mpox hastalığı geçiren biriyle temastan kaçınmak gerekir. Dünya Sağlık Örgütü, aşağıdaki önlemlerin alınmasını önermektedir:

a-Tanıdığınız bir kişiye mpox hastalığı teşhisi konmuşsa ya da hastalıktan şüpheleniliyorsa, bu kişiyle temastan kaçının.
b-Belirtileri iyi bilerek kendinizi düzenli olarak kontrol edin.
c-Belirtileriniz varsa, sağlık kuruluşuna başvurun, tanı testi yaptırmak için beklerken kendi kendinizi izole edin.
d-Bulaşıcı hastalığı olan birinden virüs bulaşmış olabilecek ortamları temizleyin ve dezenfekte edin.
e-Mpox hastalığı hakkında bilgi sahibi olun.
f-Yakın temasta bulunduğunuz kişilerle sizde ya da onlarda olabilecek belirtiler hakkında açıkça ve yargılayıcı yaklaşımdan uzak duran tarzda konuşmalar yapın.

Mpox hastaları ile karşılaşma durumlarında sağlık çalışanları hijyen kurallarına uymalı, ellerini sık sık yıkamalı, gözleri için koruyucu gözlük kullanmalı, önlük giymeli, eldiven ve maske takmalıdır.

Aşılama, hastalığa maruz kalma riski altındaki sağlık çalışanlarının da içinde olduğu risk altındaki kişiler için önerilmektedir. Kitlesel aşılama Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilmemektedir. Dünya Sağlık Örgütü, 9 Ağustos 2024 tarihinde mpox hastalığı aşısı üreticilerine Acil Kullanım Listesi (EUL) için “İlgi Beyanı” sunmaları için bir davet yayınlamıştır. Hastalığa karşı aşı olunsa bile kişilerin koruyucu önlemlere dikkat etmeleri önerilmektedir.

Çiçek hastalığı (smallpox) eradike edilmeden önce çiçek aşısı olan kişilerde mpox hastalığına karşı korunma olup olmadığı merak edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, geçmişte çiçek hastalığına karşı aşılanmış olmanın mpox hastalığını önlemede %85 düzeyinde etkili olabileceğini ifade etmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar mpox hastalığı olan kişiler arasında çocukluk dönemlerinde çiçek aşısı olanların da varlığına dikkat çekmektedir. Aşılama/bağışıklama ile ilgili şimdiye kadar yapılan bilimsel çalışmaların bundan sonra yapılacak çalışmalar açısından yol gösterici olacağı muhakkaktır.

Bu noktada Çiçek hastalığı ile kısa bir bilgiye ihtiyaç vardır. Çiçek hastalığı, orthopoxvirus ailesinden “variola” virüsünün neden olduğu bir hastalıktır. Tarihsel süreçte yıkıcı etkileri olan Çiçek Hastalığının Dünya’da olmadığının ilanı 1980 yılında DSÖ tarafından yapılmıştır. Çiçek hastalığının 1980 yılından bu yana Dünya’da görülmemesi bir halk sağlığı başarısı olarak kabul edilmektedir. Küresel düzeyde aşılamanın büyük rol oynadığı güçlü mücadele bu başarının en önemli gerekçesidir.

Mpox hastalığı konusunda infodemi mevcuttur. İnfodemi ayrımcı söylemlere ve damgalamaya neden olmaktadır. Damgalama kişilerin sağlık hizmeti almalarını geciktirmekte, engellemektedir. İnfodemi yönetimi mpox hastalığının yönetiminin bir parçası olmalı ve süreç bilimsel zeminde toplum katılımı sağlanarak sürdürülmelidir.

Bu yazının ilk kez yazıldığı 16.8.2024 tarihi itibarıyla, DSÖ hastalıkla ilgili küresel önlemler alınmasının gereğini belirtmektedir. Gelişmeler uluslararası alanda yapılanları ve yapılacakları yönlendirmektedir.

Dr. Dilek Aslan (Halk Sağlığı Uzmanı)

(Yazı ilk kez 16.8.2024 tarihinde yazılmış ve içerik en son 22.9.2024 tarihinde güncellenmiştir; mpox hastalığıyla ilgili gelişmeler düzenli olarak orijinal içeriğe yansıtılmaktadır).

Kaynaklar

  1. WHO, Mpox https://www.who.int/health-topics/monkeypox#tab=tab_1 Erişim:16.8.2024.
  2. WHO, Mpox https://www.who.int/health-topics/monkeypox#tab=tab_2 Erişim:24.8.2024.
  3. T.C. Sağlık Bakanlığı, m çiçeği https://erisilebilir.saglik.gov.tr/TR-105523/m-cicegi-mpox-hastaligina-iliskin-aciklama.html Erişim:16.8.2024.
  4. WHO, https://www.who.int/docs/default-source/coronaviruse/situation-reports/20240531_mpox_external-sitrep_33.pdf?sfvrsn=74858ef7_3&download=true Erişim:16.8.2024.
  5. WHO, https://www.who.int/news-room/speeches/item/who-director-general-s-opening-remarks-at-the-ihr-emergency-committee-meeting-regarding-the-upsurge-of-mpox-2024—14-august-2024 Erişim:16.8.2024.
  6. WHO, WHO invites mpox vaccine manufacturers to submit dossiers for emergency evaluation https://www.who.int/news/item/09-08-2024-who-invites-mpox-vaccine-manufacturers-to-submit-dossiers-for-emergency-evaluations Erişim:16.8.2024.
  7. WHO, https://cdn.who.int/media/images/default-source/health-topics/infection-prevention-and-control/poster-putting-on-equipment-ppe-for-mpox.jpg?sfvrsn=b2538c84_17 Erişim:22.8.2024.
  8. CDC, mpox https://www.cdc.gov/poxvirus/mpox/outbreak/2023-drc.html Erişim:22.8.2024.
  9. CDC, https://www.cdc.gov/poxvirus/mpox/clinicians/infection-control-home.html Erişim:22.8.2024.
  10. WHO Africa, Mpox https://www.afro.who.int/health-topics/mpox-monkeypox Erişim: 22.8.2024.
  11. Uptodate, Epidemiology, clinical manifestations, and diagnosis of mpox https://www.uptodate.com/contents/epidemiology-clinical-manifestations-and-diagnosis-of-mpox-monkeypox?search=mpox&source=search_result&selectedTitle=1%7E51&usage_type=default&display_rank=1 Erişim: 22.8.2024.
  12. WHO, Smallpox https://www.who.int/health-topics/smallpox#tab=tab_1 Erişim: 23.8.2024.
  13. CDC, About mpox https://www.cdc.gov/poxvirus/mpox/about/index.html Erişim: 25.8.2024.
  14. Ennab F, Nawaz FA, Narain K, et al. Monkeypox Outbreaks in 2022: Battling Another “Pandemic” of Misinformation. Int J Public Health. 2022 Jul 14;67:1605149. doi: 10.3389/ijph.2022.1605149.
  15. WHO, Mpox https://www.who.int/news-room/questions-and-answers/item/mpox Erişim: 22.9.2024.

Sinir sistemini etkileyen hastalıklar (nörolojik hastalıklar)…

Dr. Dilek Aslan

Nörolojik hastalıklar denildiğinde; merkezi ve periferik sinir sistemini etkileyen hastalıklar anlaşılmalıdır. Bu hastalıklar arasında; sara (epilepsi), Alzheimer hastalığı ve diğer bunama (demans) tipleri, inme dahil serebrovasküler hastalıklar, migren ve diğer baş ağrısı bozuklukları, multipl skleroz, Parkinson hastalığı, sinir sistemini tutan enfeksiyon hastalıkları, beyin tümörleri, kafa travmasına bağlı sinir sistemi travmaya bağlı bozuklukları ve malnütrisyon (yetersiz ve dengesiz beslenme) sonucu ortaya çıkan nörolojik bozukluklar yer almaktadır (1).

Dünya’da 2021 yılı için; üç milyardan fazla sayıda kişinin nörolojik bir durumla karşı karşıya olduğu ifade edilmektedir. Hastalıklara neden olan ilk 10 sıradaki nörolojik durumlar; inme, doğumsal beyin hasarı (neonatal ensefalopati), migren, Alzheimer ve diğer bunama (demans) tipleri, şeker hastalığına bağlı sinir hasarı (diyabetik nöropati), menenjit, sara (epilepsi), erken doğuma bağlı nörolojik komplikasyonlar, otizm spektrum bozukluğu ve sinir sistemi kanserleridir (2,3).

Genel olarak; nörolojik hastalıkların yeti kaybı açısından erkekleri kadınlara göre daha fazla etkilediği belirtilmektedir. Bununla birlikte, migren ve demans kadınları daha fazla etkilemektedir (2,3).

İnlemelerin önlenmesi, zihinsel yetiyitiminin azaltılması, demansın azaltılması, multipl skleroz riskinin önlenmesi için aşağıdaki risk faktörleri ile mücadele edilebileceği belirtilmektedir (2,3):

  1. Yüksek kan basıncı kontrolü
  2. İç ortam hava kirliliği ile mücadele
  3. Kurşuna maruz kalımın önlenmesi
  4. Kan şekeri kontrolü
  5. Tütün kullanımının önlenmesi

Önleme için halk sağlığının temel korunma düzeyleri hatırlanmalıdır; korunma/önleme, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin geliştirilmesi gerekmektedir (2,3).

Kaynaklar

  1. WHO, Mental health https://www.who.int/news-room/questions-and-answers/item/mental-health-neurological-disorders
  2. WHO, https://www.who.int/news/item/14-03-2024-over-1-in-3-people-affected-by-neurological-conditions–the-leading-cause-of-illness-and-disability-worldwide
  3. Global, regional, and national burden of disorders affecting the nervous system, 1990–2021: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2021, he Lancet Neurology, 2024, ISSN 1474-4422, https://doi.org/10.1016/S1474-4422(24)00038-3